Başını yasladığı koltuktan kaldırıp şöyle bir göz ucuyla duvardaki saate baktı
tam tamına iki saattir onu düşünüyordu, yüzünü buruşturdu.
karnının bir hayli aç oldugunu anımsayınca koltuktan fırladığı gibi mutfağa doğru seğirtti.
yiyecek birşeyler olmalıydı.
kapıyı araladığında boş raflarla göz göze geldi
yiyecek hiçbir şey yoktu
belki de hiç bir zaman olmamıştı..
odada bir kaç volta attı.
odanın dört bir yanına serilmiş badana kalıntıları etrafa nahoş bir koku salıyor nefes almayı güçsüzleştiriyordu.
kül rengi güvelenip kurumuş pencereye ilave olarak yırtık pırtık kırmızı bir tül odanın vehametini açıkca
gösteriyordu
lüzumsuz koleksiyonlarına tekrar tekrar bakmak da hiç iyi bir fikir gibi görünmüyordu.
sokakta in cin top oynuyordu.
kanepenin arkasına salladığı sigarasını el yordamıyla tarayıp buldu.
dudağına bir tane koyup sofaya girdi.
kırıştırılıp atılmış bir yığın kağıt kimileri boş kimileri dolu sayfacıklar
insan hayatında yolunda gitmeyen birşeyler hissedince onu değiştirmek için yanıp tutuşuyor,
ama çaba sarfetmek de hiç insana özgü bir davranış değil.
sırtını sıvazlayacak bir ailesi yoktu.
üstün mahiyetleri yoktu lakin ufak yaşına rağmen sevilen birisi sayılırdı.
dudağında gezdirdiği sigarasını bir kibrit darbesiyle tutuşturdu.
onu muhtelif zamanlarda görüyordu. adını bile bilmediği birine duyulan bu sevgi akıl alır gibi değildi
siyah saçları yüzüne perçem perçem dökülüyordu, dudakları kuruydu ve sürekli gülümseyen bir çehreye sahipti.
bir kaç kez bir punduma getirip meramını anlatmak istemişti.
ama korkuları mühür vuruyordu dudaklarına.
odayı kesif bir sigara kokusu sarmıştı.
karanlıktı
miskinlik tutak etmişti bedenini.
lanet olsun bu mereti bir gün bırakacağım diye kendisinin bile inanamadığı birşeyler geveledi
yüzündeki ifade tiksintiye dönüştü.
bu vakitten sonra onu ispirto bile paklamazdı
yazabildiklerine şöyle bir göz gezdirdi.
yüzünü ekşiterek bu gudubet yere kim gelmek ister diye hayıflandı.
koltuğuna tekrar döndü
uyumaya çalıştı,
olmadı..
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder